Biz, Türklerin, Almanya´ya göç etmesiyle başlayan ve gün geçtikçe de bu ülkede sayımızın artmasıyla beraber Türkiye´de yaşayan biri ile yapılan evlilikler de aynı oranda artmaktadır

Değerli okurlar ;

Bu ayki yazımızda sizlere müvekkillerimizin sıkça bizlere yönelttiği bir konuyu ele almak istiyoruz. Biz, Türklerin, Almanya´ya göç etmesiyle başlayan ve gün geçtikçe de bu ülkede sayımızın artmasıyla beraber Türkiye´de yaşayan biri ile yapılan evlilikler de aynı oranda artmaktadır.

Uzun ve yorucu bir sürecin ardından alınan ‘aile birleşim vizesi’ ile de eşlerimizi, Türkiye´den Almanya´ya getirmeyi başarabiliyoruz.

Malesef bu evlilikler de bazen diğerleri gibi hüsranla sonuçlanabiliyor. Aile birleşim vizesi ile Almanya´ya gelip eşe bağlı oturum iznine sahip kisi boşanma durumunda mağduriyet yaşasayabilmekte; her ne kadar üzücü de olsa Almanya´da yerleşik bulunan eş tarafından Türkiye´ye geri gönderilme tehdidine maruz kalabilmektedir. Hal böyleyken Türkiye´den gelen gelin veya damat vatandaşlarımız, eşinden bağımsız olarak Almanya´da ikametinin devam etmesini isteyebilmektedir.

İşte bu ayki yazımızda aile birleşim vizesiyle Almanya´ya gelip eşe bağlı olarak alınan süreli oturum izinlerinin hangi şartlarda bağımsız hale getirilebilecegini ele almak istedik.

Alman İkamet Yasası (Aufenthaltsgesetz §31) `nın 31. maddesinde bu durum açıkca düzenlenmiştir. Şöyle ki,

evliliğin fiili olarak en az 3 yıl Almanya sınırları içerinde sürmesi durumunda, Yabancılar Dairesi (Ausländerbehörde) üzerinden yapılan bir başvuru ile oturum izni boşanma gerçekleşse bile 1 yıl uzatılabilir.

Düzenlenen en az 3 yıl evli kalma şartı bazı istisnai durumlarda (besondere Härtefälle) aranmaz.

Eğer, evlilik yoluyla Almanya´ya gelen kişi,

eşi tarafından şiddet veya tehdite maruz kalıyorsa,

boşanmaya kendi kusuru ile sebep olmamışsa,

Almanya´da kalacak yeri ve işi var; ancak geri döndüğünde bunlar mümkün değilse;

evlilik 3 yıl sürmese bile oturum izni uzatılabilir. Bunun tek şartı ise bu kişinin sosyal yardım almadan kendi geçimini kendisinin sağlayabiliyor olmasıdır. Unutulmamalıdır ki, söz konusu fiziksel veya psikolojik şiddetin deliller ile kanıtlanması gerekmektedir. Şiddet durumunda polisi çağırmanızı, suç duyurusunda bulunmanızı, uzaklaştırma kararı çıkarttırmanızı ve bir avukata başvurmanızı öneririz.

Türk vatandaşları için ise özel bir durum söz konusudur. Avrupa Birliği ile Türkiye arasında bulunan 1/80 sayılı Ortaklık Konseyi Anlaşması, AB üyesi ülkelerde yasayan vatandaşlarımızı ve aile fertlerini yakından ilgilendirmektedir. Eğer bu anlaşmadaki şartlar yerine getirilirse, Türk vatandaşları için evliliğin 3 yıl sürmesi şartı aranmaz.

Ortaklık Konseyi Anlaşması´nın 6. maddesine göre;

Bir Türk vatandaşı, AB üyesi ülkelerinden birinin iş gücü piyasasına yasal olarak dahil olmuşsa, 1 yıl bu iş yerinde çalışmış ve aynı iş yerinde çalışmaya devam edecek ise çalışma iznini uzattırma hakkına sahiptir. Aynı şekilde 3 yıl yasal çalışmadan sonra benzeri bir meslek grubunda iş bulursa yine çalışma izninin uzattırma; 4 yıldan sonra ise istediği iş dalında ve dilediği işveren nezdinde çalışma hakkına sahiptir.

Hak mağduriyetlerinin oluşmaması adına hakkınızı bilmeniz ve doğru şekilde aramınız gerekmektedir.