Bize Yazın info@bizimhaber.de
Anasayfa » Türkiye » Türkiye'nin 5 köyünde yalnızca birer kişi yaşıyor
Türkiye
10.02.2025

Türkiye'nin 5 köyünde yalnızca birer kişi yaşıyor

İstanbul'un Esenyurt ilçesi 57 ilden daha kalabalık

Şırnak'ın Ağaçyurdu, Siirt'in Çattepe, Iğdır'ın Tarlabaşı, Bingöl'ün Çomakköy ve Bitlis'in Kayalıbağ köyleri, geçen yıl sonu itibarıyla ülkede en az kişinin yaşadığı yerleşim birimleri oldu

 Adıyaman'a bağlı Taşpınar ise 7 bin 2 kişilik nüfusuyla Türkiye'nin en kalabalık köyü olarak kayıtlara geçti


ANKARA (AA)  - Türkiye'de nüfusun yüzde 6,6'sı belde ve köylerde ikamet ederken, 5 köyde sadece kayıtlı birer kişinin yaşadığı belirlendi.

AA muhabirinin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, ülke nüfusu 2024'te bir önceki yıla kıyasla 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişi oldu.

İl ve ilçe merkezlerinde ikamet eden kişi sayısı 80 milyon 7 bin 258 olarak kayıtlara geçti. Toplam nüfus içinde il ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı yüzde 93,4'e yükselirken, 30 büyükşehir dışındaki illerde yer alan belde ve köylerde yaşayanların oranı ise yüzde 7'den yüzde 6,6'ya düştü.

Geçen yıl belde veya köylerde yaşayanların sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 5,3 azalışla 5 milyon 657 bin 686 kişi olarak belirlendi.

57 köyde 10 veya daha az kişi yaşıyor

Türkiye genelinde 10 veya daha az kişinin ikamet ettiği köy sayısı 57 olarak tespit edilirken, 1000 veya daha fazla nüfusa sahip köy sayısı ise 480 olarak kayıtlara geçti.

Adıyaman'ın merkez ilçesindeki Taşpınar, 7 bin 2 kişilik nüfusuyla Türkiye'nin en kalabalık köyü olarak dikkati çekti.

Burayı, 6 bin 144 kişiyle Adıyaman'ın merkez ilçesindeki İpekli, 5 bin 881 kişiyle Osmaniye'nin merkez ilçesindeki Dereobası, 5 bin 766 kişiyle Uşak'ın merkez ilçesindeki Mende ve 5 bin 722 kişiyle Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki Bostanbükü köyleri takip etti.

5 köyde tek başına yaşam

TÜİK verileri, ülkedeki 5 köyde kayıtlı sadece birer kişinin yaşadığını ortaya koydu. Bu köyler, Şırnak'ın Güçlükonak ilçesine bağlı Ağaçyurdu, Siirt'in Kurtalan ilçesine bağlı Çattepe, Iğdır'ın Aralık ilçesine bağlı Tarlabaşı, Bitlis'in merkez ilçesine bağlı Kayalıbağ ve Bingöl'ün Kiğı ilçesine bağlı Çomakköy oldu.

Bingöl'ün Adaklı ilçesindeki Maltepe köyü iki ve Kütahya'nın Emet ilçesindeki Kalfalar köyü de üç kişilik nüfusuyla dikkati çekti.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeki Dilekli ile Bingöl'ün Yedisu ilçesindeki Akımlı köyleri 4'er, Şırnak'ın merkez ilçesindeki Kemerli ve Cevizdüzü köyleri, Siirt'in Eruh ilçesindeki Narlıdere ve Erzincan'ın Tercan ilçesindeki Topalhasan köyleri de 5'er kişinin yaşadığı yerler olarak kayıtlara geçti.


İstanbul'un Esenyurt ilçesi 57 ilden daha kalabalık

Ankara'nın Çankaya ilçesi, geçen yıl Gaziantep'in Şahinbey ilçesini geride bırakarak ikinci sırada yer aldı

Konya'nın Yalıhüyük ilçesi 1678 kişiyle Türkiye'nin en düşük nüfuslu ilçesi olarak kayıtlara geçti

İstanbul'un Esenyurt ilçesi, geçen yıl 988 bin 369 kişiyle Türkiye'nin en kalabalık ilçesi olmaya devam ederken nüfus olarak 57 kenti geride bıraktı.

AA muhabirinin, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye nüfusu, 2024'te bir önceki yıla kıyasla 292 bin 567 kişi artarak 85 milyon 664 bin 944 kişi oldu.

Türkiye'nin yüzde 18,3'ünün ikamet ettiği İstanbul'un nüfusu aynı dönemde 15 milyon 701 bin 602 kişiye ulaşırken megakentin ilçelerinden Esenyurt, ülkenin en kalabalık ilçesi olma ünvanını korudu.

2023'te 978 bin 7 kişinin bulunduğu ilçede, 2024'te yaşayanların sayısı 10 binden fazla artarak 988 bin 369 kişiye çıktı.

Esenyurt, bu nüfusuyla Türkiye'nin 57 şehrini de geride bıraktı. İlçenin geride bıraktığı iller arasında Eskişehir, Mardin, Trabzon, Malatya ve Erzurum gibi büyükşehirler de yer aldı.

Çankaya ikinci sıraya çıktı

Esenyurt'un ardından 2023'te ikinci sırada Gaziantep'in Şahinbey, üçüncü sırada Ankara'nın Çankaya ilçesi yer alıyordu. Çankaya, nüfus artışıyla geçen yıl Şahinbey'i geride bıraktı.

947 bin 330 nüfuslu Çankaya'yı, 946 bin 812 kişiyle Şahinbey takip ediyor. Dördüncü sırada yer alan Ankara'nın Keçiören ilçesinin 932 bin 128, Gaziantep'in Şehitkamil ilçesinin 888 bin 696 kişilik nüfusu bulunuyor.

En kalabalık 10 ilçe arasında İstanbul'un 4, Ankara ve Gaziantep'in 2'şer, Bursa ve Adana'nın da birer ilçesi yer alıyor.

Türkiye'nin en düşük nüfuslu ilçesi Yalıhüyük

Konya'nın Yalıhüyük ilçesi 1678 kişiyle Türkiye'nin en düşük nüfuslu ilçesi oldu. Bingöl'ün Yayladere ilçesi 1996 ve Afyonkarahisar'ın Kızılören ilçesi 2 bin 34 kişiyle Yalıhüyük'ü izledi.

Kırklareli'nin Kofçaz ilçesi 2 bin 156, Eskişehir'in Han ilçesi 2 bin 164 kişiyle nüfusu en az diğer ilçeler olarak sıralandı.

2024 yılı verilerine göre en yüksek ve en düşük nüfuslu ilçelere ilişkin bazı veriler şunlar:

EN YÜKSEK NÜFUSLU 10 İLÇENÜFUSEN DÜŞÜK NÜFUSLU 10 İLÇENÜFUS
Esenyurt988.369Hemşin2.422
Çankaya947.330Bayramören2.362
Şahinbey946.812Yenişarbademli2.251
Keçiören932.128Otlukbeli2.186
Şehitkamil888.696İnhisar2.168
Osmangazi885.441Han2.164
Küçükçekmece789.033Kofçaz2.156
Seyhan786.931Kızılören2.034
Pendik749.356Yayladere1.996
Ümraniye727.819Yalıhüyük1.678


Türkiye'de ortanca yaşın gelecek yıl "yolun yarısı"nı geçmesi bekleniyor

Ülkedeki tüm nüfus sıralandığında ortada kalan kişinin yaşını ifade eden ve 34,4 olan "ortanca yaş"ın, gelecek yıl 35'i geçmesi öngörülüyor

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt:

- "Ortanca yaşın, son 10 yıla baktığımızda yaklaşık her iki yılda bir yaş arttığını görüyoruz. Bu, oldukça hızlı bir artış"


 Türkiye'de 34,4 olan ortanca yaşın, gelecek yıl "yolun yarısı"nı aşarak 35'i geçmesi hesaplanıyor.

AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, yeni doğan bebekten en yaşlıya kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşları küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan kişinin yaşıyla belirlenen ortanca yaşın, 2015-2024 döneminde sürekli arttığı görüldü.

Ülkede 2015'te 31 olan ortanca yaş, 2016'da 31,4'e, 2017'de 31,7'ye ve 2018'de 32'ye yükseldi.

Ortanca yaş, 2019'da 32,4 olurken, 2020'de 32,7'ye, 2021'de 33,1'e, 2022'de 33,5'e ve 2023'te 34'e çıktı.

Bu yaş, 2024 itibarıyla 34,4'e ulaşırken, gelecek yıl 35'i geçmesi bekleniyor.

Böylece veriler, Türkiye'de ortanca yaşın Cahit Sıtkı Tarancı'nın "35 yaş" şiirinde ifade ettiği gibi "yolun yarısı"nı geçeceğini ortaya koydu.

''Ülkenin yaşı' anlamına geliyor"

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, ortanca yaşın "ülkenin yaşı" anlamına geldiğini söyledi.

Ortanca yaşın nüfusun yaş yapısının en özet göstergesi olduğuna işaret eden Eryurt, ortanca yaşın, yeni doğan sıfır yaşındaki bebekten, nüfusun en yaşlı kişisine kadar herkesin küçükten büyüğe doğru sıralanmasıyla ortada kalan kişinin yaşı olduğunu belirtti.

Eryurt, ortanca yaşın artmasının, nüfusun yaşlandığını ifade ettiğini aktararak, "Ortanca yaşın, son 10 yıla baktığımızda yaklaşık her iki yılda bir yaş arttığını görüyoruz. Bu, oldukça hızlı bir artış. Böylece, Türkiye'de ortanca yaşın 2026'da 35'i geçmesini bekliyoruz." dedi.

Cinsiyete göre bakıldığında ise kadınlarda ortanca yaşının 35'i aştığını bildiren Eryurt, erkeklerde bu yaşın 33,7 olduğunu söyledi.

Eryurt, Sinop, Giresun ve Kastamonu gibi illerde ortanca yaşın yaklaşık 43 olduğuna işaret ederek, nüfus projeksiyonlarına göre 2050'de ortanca yaşın 45'e yükselmesinin beklendiğini belirtti.

⁠"Çalışma çağı nüfusu da azalmaya başlayacak"

Ortanca yaşın artışına paralel olarak çalışma çağındaki nüfusun da arttığına dikkati çeken Eryurt, şunları kaydetti:

"Doğurganlığın yüksek olduğu yıllarda nüfusa dahil olan kuşaklar, şimdi çalışma hayatına giriyor. Fakat bu, uzun sürecek bir eğilim değil. Nüfus momentumu etkisi ortadan kalktıktan sonra çalışma çağı nüfusu da azalmaya başlayacak. Nüfusun yaşlanması, ekonominin sektörel kompozisyonunda da farklılıklara yol açacak. Sağlık, bakım ve sigorta sektörlerinde talep artarken eğitim ve genç odaklı sektörlerde talep azalacak. Çalışanların ortalama yaşı da artmaya devam ediyor. Daha çok nitelik, tecrübe, deneyim gerektiren sektörlerde yaşlı çalışan profilinin artması daha işlevsel olur ama emek yoğun sektörler açısından gerileme olması beklenir. Ayrıca nüfusun genç yapısını yitirmesine paralel olarak, çalışma ortamlarında da değişikliklere ihtiyaç olacak. İş yerlerinde özel düzenlemelerin yapılması, çalışan sağlığı ve güvenliği açısından yeni yaklaşımlar gerekecek."

Bizim Haber
Bizim Berlin
Site ve Dergilerimize Reklam vermek için bizi arayın.