Cengizhan Üçler (solda) ve Menderes Singin
Bazı insanlar vardır, onları tanımak hayata dair kadim dostlukların kurulmasına vesile olur. İşte Cengizhan Üçler kardeşim, tam da böyle bir insan. O, Meva Döner’in sadece yöneticisi değil; abisi, hocası, dayısı, güzel sıfatların hepsini sonuna kadar hak eden bir değer. Cengizhan kardeşimle ilk tanışmamız, Bizim Berlin dergisini aylık olarak çıkardığımız döneme dayanıyor. Bir gün uzaklardan bir telefon geldi. “Menderes Bey, sizinle tanışmak istiyorum. Meva Döner’in reklamını derginizde vermek istiyoruz, bize yardımcı olur musunuz?” dedi. Telefonda samimi bir ses tonu vardı, hemen kabul ettim. Ancak bir şartım vardı: “Etlerin kesinlikle helal olması gerekiyor.” Bu şartımı içtenlikle kabul etti ve randevulaştık. Meva Döner işletmesi, bize yaklaşık 18 km mesafede. İlk defa tanışacağım birine karşı içimde bir merak vardı. İşletmeye vardığımda Cengizhan kardeşimle tanıştım ve o an sanki çok eski bir dostumu bulmuş gibi hissettim. Kanım hemen işindi.
Misafirperverliği ve güler yüzüyle, “Ne yer ne içersiniz?” diye sorarak beni ağırladı. Orada Meva Döner’in sahibi İrfan Perinçek kardeşimle de tanıştım. Cengizhan kardeşim, Millî Görüş teşkilatlarının helal sertifikasını aldıklarını söyleyince içimdeki bütün şüpheler yok oldu. Çünkü ben de 30 yılı aşkın süredir Millî Görüş teşkilatlarında idarecilik yapmış biriyim. Bu güvenle dergimizin arka kapağında Meva Döner’in reklamını koyduk ve hâlâ aynı şekilde devam ediyoruz.
Cengizhan Kardeşim: İnsanlığın Adanmış Bir Yüzü
Cengizhan kardeşim hakkında ne söylesem az kalır. Yanında asla aç kalmazsınız, canınız sıkılmaz. Hep güler yüzlüdür, ümmetin derdiyle dertlenir. Sohbetlerimizin konusu da genelde ümmetin sorunları olur. Kitap okumayı, özellikle Kur’an-ı Kerim’i okumayı çok sever. İlmiyle, insana kattığı manevi değerlerle gerçek bir derya gibidir. Meva Döner işletmesinde çalışanların dert ortağıdır. Paylaşmayı sever, nerede hayır varsa orada bulunur. Bazen bir baba, bazen bir abi, bazen bir hoca gibi davranır. Maddi ve manevi olarak herkese yardım eder. Tek kusuru, Fenerbahçeli olması...! Cuma namazlarını bazen Meva Döner’in küçük mescidinde kılmak için işletmesine giderim. Yüze yakın çalışan, o mescidin manevi atmosferinde saf tutar. Cengizhan kardeşim hutbeye çıkar, herkesin anlayacağı dilde konuşur. Bazen uyarır, bazen müjdeler verir. Onu can kulağıyla dinlemek insana huzur verir. O kadar güzel bir insan ki, bazen kelimeler yetersiz kalır. Şimdi de kendine dayı rolünü biçmiş, sevdiklerine abilik ve rehberlik etmeye devam ediyor. İyi ki varsın Cengizhan kardeşim. İnsanlığına, dostluğuna, samimiyetine binlerce kez şükür.
(Haber:Menderes Singin)