Dile kolay, 100’üncü sayımız ile sizlerleyiz...
Daha dün gibi hatırlıyorum. Nisan 2016’da ilk sayımızı çıkardığımız o günü. İlk heyecan ve ilk baskı… Berlin’de yaşayan Türk toplumu için çıktığımız bu yolda bugün 100’üncü durağımıza ulaştık, şükürler olsun. Berlin, Türk toplumu için yalnızca bir şehir ve başkent değil, artık bir yuvadır. Bu şehirde yıllardır yaşayan bizler gerek birey olarak gerekse toplumsal yapılarımızla her zaman katkı sağladık ve sahip çıktık. Biz de basın gönüllüleri olarak Berlin’deki varlığımıza bir dergiyle katkıda bulunmak istedik, şehrimize dair sözümüzü söylemek istedik. Huzur ve barış içinde yaşadığımız Berlin’de, toplumumuz da kendini geliştirerek, yaşadığı ülkenin yasalarına saygı göstererek örnek bir yaşam sürdürmeye gayret etti. Derneklerimizle, spor kulüplerimizle, vakıflarımızla, siyasetimiz ve kültürümüzle Berlin’in her köşesinde var olduk. Yasal haklarımızı kullanırken her zaman örnek olmayı ilke edindik. Artık bu şehirde misafir değil ev sahibiyiz.
Ve dedik ki: Ev sahibinin de kendi sesi olmalı. ‘Bizim Berlin’ dergisi işte bu düşünceden doğdu. Bu yola yıllarca basın sektöründe büyük emekleri olan kardeşim Aydın Mısır ile birlikte çıktık. Dergimizin ismini koyarken düşündük. Madem Berlin’deyiz, neden dergimizin adı da ‘Bizim Berlin’ olmasın? Ve öyle de oldu. İlk sayımızı çıkardığımızda, sanki dünyayı yeniden keşfeden bir bebek gibiydim. Garip, ama bir o kadar da tatlı bir heyecandı içimdeki. Cami önlerinde, pazarlarda, elimde dergilerle okuyucularımıza ulaşmaya çalıştığım o günler dün gibi aklımda. Her dergi verdiğimde, “Menderes Abi, sen yaparsan en iyisini yaparsın,” diyorlardı. Hatta bir okuyucum, “İnşallah 100. sayını da görürüz Menderes Abi,” deyince gülümsemiştim. İçimden “Acaba başarabilir miyiz?” diye geçirmiştim...
Fakat gayret hiç eksilmedi içimden. Ve bugün, 100’üncü sayımızı hazırlarken bile o ilk günkü heyecanı yaşıyorum. Bu yolda bize maddi manevi destek olan tüm kardeşlerimden Allah razı olsun. Türkiye’ye izne giden birçok kardeşimiz dergimizi de yanlarında götürmeye başladı. “Berlin’de ne var ne yok?” diye soranlara, “Bizim Berlin dergisini okuyun,” dediler. İşte bu bizim için en büyük gurur. Ahlaki değerlerimizi, örfümüzü, adetlerimizi, inancımızı, bayrağımızı ve vatan sevgimizi hep bu dergide yaşattık ve yaşatmaya da devam edeceğiz. Bir gün biri bana, “Menderes Abi, sonunu düşünen kahraman olamaz,” demişti. Şimdi o söze daha çok inanıyorum. Evet, yorgunum ama bu tatlı ve gururlu bir yorgunluk. Derneklerimizin ve camilerimizin haberlerini yaparken, her zaman kardeşliği ön plana çıkardık. Nice sayılarda buluşmak duasıyla…
Menderes Singin Genel Yayın Yönetmeni
(Haber:Menderes Singin)