Volkan Aydın Yazdı: İnsanın Doğadan Beslenme Hakkının Elinden Alınışı
Yazarlarımızdan Volkan Aydın Yazdı:
İnsanın Doğadan Beslenme Hakkının Elinden Alınışı!
1. Tohumun Tekelleşmesi – Çiftçinin Elinin Bağlanması
Eskiden köylü kendi tarlasından aldığı tohumu saklar, ertesi yıl yeniden ekerdi. Bu, binlerce yıllık insanlık pratiğiydi.
Ama 20. yüzyılda hibrit ve GDO’lu tohumlarla bu zincir kırıldı.
• ABD’de Monsanto’nun Tohum Tekeli
1980’lerde çıkan “Diamond v. Chakrabarty” kararıyla canlı organizmaların patentlenmesi mümkün oldu. Bu karar, tohumun şirket mülkü haline gelmesinin önünü açtı.
• Monsanto, Roundup Ready soya ve mısır tohumlarını piyasaya sürdü.
• Bu tohumları alan çiftçiler, ertesi yıl tohum saklayamaz hale geldi; çünkü sözleşmeyle yasaklandı.
• “Tohum korsanlığı” diye davalar açıldı; çiftçiler mahkemelerde iflasa sürüklendi.
• Hindistan Pamuk Krizi
Monsanto’nun pamuk tohumları 1990’larda Hindistan’a girdi.
• Çiftçiler tohum saklayamadı, her yıl yeniden almak zorunda kaldı.
• Borçlar arttı, yüz binlerce çiftçi iflas etti.
• 1995’ten bu yana 300.000’den fazla çiftçi intihar etti → tarih kitaplarına “Hindistan Çiftçi İntiharları Krizi” olarak geçti.
• Afrika’da Hibrit Tohum Dayatması
Bill & Melinda Gates Vakfı ve Rockefeller Vakfı öncülüğünde “Afrika Yeşil Devrimi” başlatıldı.
• Çiftçilere hibrit ve GDO’lu tohumlar dağıtıldı.
• Başta ücretsiz verildi, sonra sürekli satın almak zorunda bırakıldılar.
• Geleneksel Afrika tohum çeşitleri hızla yok oldu.
Sonuç: Tohum artık doğanın değil, şirketin mülkü oldu. Çiftçi kendi toprağında bile özgür değil.
2. Yapay Etin Yükselişi – Hayvancılığın Tasfiyesi
21. yüzyılda laboratuvarda üretilen et gündeme geldi. Bu teknoloji “çevreyi koruyacağız” diye pazarlanıyor ama asıl amaç hayvansal gıdayı şirket tekeline almak.
• Yapay Et Şirketleri
Beyond Meat, Impossible Foods, Aleph Farms gibi şirketler milyar dolarlık yatırımlar aldı.
• Bu ürünler patentli. Yani tarla ya da ahır değil, laboratuvar mülkiyeti.
• Gelecekte et üretimi şirket izinlerine bağlı olacak.
• Çin’in Stratejik Yatırımı
Çin hükümeti yapay ete büyük destek veriyor.
• 1.4 milyar insanı etle beslemek için doğadan değil, laboratuvardan besin çıkarmayı hedefliyor.
• Bu da dünyada et üretiminin doğadan koparılması demek.
Sonuç: İnek, koyun, tavuk doğadan silinmese bile “ekonomik olarak değersiz” hale getirilecek. İnsan, et yemek için şirketten izin almak zorunda kalacak.
3. Gıda Üzerinden Küresel Kontrol
Tarih boyunca gıdayı kontrol eden güç, insanı kontrol etti.
• ABD’nin Mısır Politikası
20. yüzyılda ABD devasa mısır üretimi yaptı, mısırı ucuzladı. Amaç: dünya gıda piyasasında hakimiyet.
• Bugün fast food, hayvan yemi, nişasta bazlı şeker → hepsi mısıra bağlı.
• Mısır üzerinden hem sağlığı hem ekonomiyi kontrol ettiler.
• Afrika’da Yardım Maskesi
Afrika’ya yapılan “gıda yardımlarında” çoğu zaman GDO’lu mısır ve buğday gönderildi.
• Yerel tarım öldü.
• Halk kendi tarlasına dönemez hale geldi → bağımlılık oluştu.
• Yeşil Devrim (1960’lar)
Asya’da “açlığı bitireceğiz” diye hibrit tohumlar dağıtıldı.
• Verim arttı ama tohum çeşitliliği yok oldu.
• Çiftçiler şirketlere bağımlı kaldı.
Sonuç: İnsanların doğrudan doğadan beslenmesi yerine, “şirketten satın alması” kural haline geldi.
4. Büyük Resim: Doğanın Mülksüzleştirilmesi
Bugün yaşanan süreç aslında toprak, tohum ve hayvanın insanın elinden alınmasıdır.
• Tohum → patentli.
• Et → laboratuvarda.
• Su → şişelenmiş şirket ürünü.
• Toprak → büyük holdinglerin mülkü.
Yani doğa, insanın ortak mirası olmaktan çıkıp, ticari mal haline getiriliyor.
Değerlendirme
Yapay et ve hibrit tohum projeleri, basit birer teknoloji değil; insanın doğadan koparılması ve gıdanın şirket tekeline verilmesi projesidir.
• Önce tohum köylünün elinden alındı.
• Şimdi hayvanın eti laboratuvara taşınıyor.
• Yarın, doğrudan toprağa erişim bile kısıtlanabilir.
Bu, insanlık için sadece ekonomik bir mesele değil; varoluşsal bir tehdit.
Çünkü doğadan kopan insan, yaşamını sürdürebilmek için şirketlere bağımlı hale geliyor.